TARİFSİZ KURABİYELER


Bir kadın sebeplerini fazla kurcalamayacağı mutsuzluklarıyla yüzüme baktı bir gün, aylar önceydi, tesadüf eseri bir aradaydık. Dikkatlice inceledi beni hiç rahatsız etmeden. Bir bebeği olsun istiyordu ama olamıyordu. Kocasını ikna edip doktora götürebilse belki olacaktı ama bu konuyu da fazla kurcalayamazdı. Hareket edebileceği yaşam alanının sınırlarını başkaları belirlemişti çoktan. Kabullenmişlik belki de vazgeçmişlikle demlenmiş sessizliği gözlerinde kuytu bir köşeye gizlenmişti. O gün bana bakarken bir yandan da benim sınırlarımı kolaçan etti aynı demlenmiş sessizlikle. O gün, o an susup duyumsadıklarımız karşısında tarifi en kolay olanı seçtik; birbirimize yemek tarifleri verdik. Gazetelerin verdiği yemek kitaplarından biriktirdiğini, fazla olan birkaç tanesini bana verebileceğini söyledi çekingen bir gülüşle. Elinde ki çok az şeyin fazlasını bana vermek isterken o, ben saatlerdir ona baktıkça kalbime akanlar ile dopdolu ayrıldım oradan. O günün üzerinden aylar geçti, benim bir sürü olayın, olgunun tarifini yapmakla uğraştığım aylar. Bir kaç gün önce biri aracılığıyla yollamış bana sözünü ettiği yemek kitaplarını. Unutmamış! O gün anlatamadığımız, tarifini yapamadığımız belki de hiç yapamayacağız onca şey yemek kitapları biçiminde elimde bugün. O kitaplara her bakışımda içimde yükselen deli gibi ağlama isteğini mutlu kurabiyeler şeklinde yaşama sunacağım. Ve bir gün biri benden yaptığım kurabiyelerin tarifini isterse asla veremeyeceğim!


Vakayi Hayriye - Cocuk OYUNCAKCISI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder